Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde birbiri ile çok iyi anlaşan arkadaşlar varmış. Bu arkadaşlar karınca, tırtıl, böcek ve arıymış. Dört arkadaş bahçede her gün vakit geçirir neşe içinde oyunlar oynarlarmış. Hatta diğer hayvan arkadaşları tarafından ayrılmaz dörtlü olarak anılırlarmış.

Günlerden bir gün bu dört arkadaş bahçede oyun oynarken sıkılmışlar ve ne yapsak diye düşünmeye başlamışlar. O sıra da kuş arkadaşları gelmiş ve uçmaya başlamış. Kuş hem uçuyor hemde onlarla sohbet ediyormuş. Arı birden uçmaya başlamış ve kuş ile daha yakından sohbet etmiş. Kuşun yanına giden arı aşağıda olan arkadaşlarına seslenmiş. Karınca, tırtıl, böcek hadi siz de gelin. Ama uçmayı bilmeyen karınca, tırtıl ve böcek uçamayacaklarını arkadaşlarına söyleyince arı onlarla gülmeye ve dalga geçmeye başlamış. Arının bu davranışından rahatsız olan hayvanlar ona ders vermek için düşünmeye başlamışlar. Düşündükçe akıllarına bir fikir gelmiş. Bir kağıt tabak, bir rüzgar gülü ve bir ipe ihtiyaçları varmış. Karınca hemen bir kağıt tabak bulup getirmiş, böcek bahçede dekor olan küçük rüzgar gülünü getirmiş ve tırtıl da bir ip bulup getirmiş. Bir araya toplanan arkadaşlar hemen işe koyulmuşlar. Kağıt tabağı rüzgar gülüne iple bağlayıp, rüzgarın estiği yöne doğru çevirmişler ve kağıt tabağın içine binmişler. Havalanmaya başlayan hayvanlar arının olduğu yere kadar gelmişler.

Arı arkadaşlarını fark ettiğinde, karınca , tırtıl ve böcek, arıya el sallayıp gökyüzünde uçmaya devam ettiler. Gördüklerine çok şaşırsan arı arkadaşlarını küçümsediği için çok üzülmüş ve onlardan özür dilemek için peşlerinden uçmaya başlamış. Biraz ötede arkadaşlarını yakalayan arı onları küçümsediği için onlardan özür dilemiş. Arıyı affeden karınca, tırtıl ve böcek arıya “bizim kanatlarımız olmayabilir ama aklımız var herkes istediğini çabası sonucunda elde eder. Yeter ki vazgeçmesin” demişler.

Çocuklarınız kısa masalları okumayı seviyor, uzun masallardan sıkılıyor ise Kısa Masallar kategorimizden daha çok kısa masala ulaşabilirsiniz.