Ali okula gitmeyi seven bir çocukmuş. Sabahın erken saatinde kalkar hemen okul kıyafetlerini giyer ve okula gitmek için hazır bir şekilde beklermiş. Kahvaltısını da yaptıktan sonra doğruca okulun yolunu tutarmış. Zaman hızlı geçiyormuş ve artık havalar soğumaya başlamış. Ali’nin annesi havaların soğuduğunu ve artık okula giderken hırka giymesi gerektiğini söylemiş. Ali ise bu duruma pek sevinmemiş.

Günler geçmiş ve Ali her sabah okula giderken annesi ona hırkasını giydirmiş. Ama küçük Ali yolda giderken hırkasını hep çıkartıyormuş. Her sabah annesi Ali’yi tembihlese de Ali annesini bu konuda dinlemiyormuş. Bir kaç gün sonra Ali’nin burnu akmaya başlamış ama Ali bu durumu annesine söyleyememiş. Ertesi gün Ali kendini daha kötü hissetmeye başlamış ve sürekli hapşırıyormuş. O sabah annesi Ali’yi uyandırmak için yanına gitmiş ama Ali yataktan bir türlü kalkamıyormuş. Annesi “Alicim iyi misin? Neden kalkıp üstünü giymiyorsun?” diye sormuş. Ali “Annecim  bugün kendimi pek iyi hissetmiyorum. Çok üşüyorum ve burnum da sürekli akıyor” demiş. Annesi o an elini Ali’nin alnına koymuş ve ateşi çıktığını görmüş. Hemen Ali’yi de alıp doktora gitmiş. Doktor Ali’nin üşüttüğünü söylemiş ve bir kaç ilaç vermiş.

Doktordan eve dönünce annesi Ali’ye çorba yapmış ve ilaçlarını vermiş. Bir iki gün sonra Ali kendini daha iyi hissetmeye başlamış ve okulunu, arkadaşlarını özlediğini düşünmüş. Annesi “Alicim bugün kendini nasıl hissediyorsun?” diye sormuş. Ali “Annecim bugün çok iyiyim artık burnum akmıyor ve üşümüyorum. Sanırım iyileştim. Ama sana söylemek istediğim bir şey var” demiş. Annesi merakla Ali’yi dinlemeye devam etmiş. Ali “Annecim senin sözünü dinlemediğim için özür dilerim, her sabah okula giderken hırkamı yolda çıkarıyordum. Galiba o yüzden hasta oldum.” demiş. Annesi “Ah benim güzel oğlum havalar soğuduğunda mutlaka üstüne hırka giymelisin. Hasta olmamak için annenin sözünü dinlemelisin. Sanırım bu hastalık sana bir ders olmuştur. Bir daha soğuk havalarda üstünde ki hırkayı çıkarmazsın.” demiş. Ali annesini anlamış ve ona kocaman sarılmış. Ertesi sabah uyandığında hemen üstünü giymiş ve okula gitmek için hazırmış. Kahvaltısını da yaptıktan sonra annesi tam hırkanı giy demek için Ali’ye seslendiğinde Ali’nin çoktan hırkasını giydiğini görmüş. Bu hastalık Ali’ye ders olmuş ve bir daha annesinin sözünden hiç çıkmamış.

Yemek Yemeyen Efe’nin Masalı yazımıza linke tıklayıp ulaşabilirsiniz.