Bir varmış bir yokmuş. Varlıkta yokluk, yoklukta varlık varmış. Develerin yuvası, pirelerin kervanı varmış. Dostlar düşman, düşmanlar dost imiş. Ve şu karlı dağların arkasında kocaman bir orman varmış. Ormanda meşe, çınar, çam, ardıç, sedir ve daha bir çok ağaçlar varmış. Ormandaki bu ağaçlarda birçok hayvanlar yaşıyormuş.

Sedir ağacının en yüksek dalında turuncu gagalı bir leylek, en alt gövdesinde de ponpon kuyruklu bir sincap yaşıyormuş. Ağaçların birbirine çok yakın olmasından leylek toprağı göremiyormuş. Sincap da gökyüzünü göremiyormuş. Leylek, sincaba gece yıldızları, gündüz güneşi anlatıyormuş. Sincap da leyleğe yerde ki ateş böceklerini anlatıyormuş. Böylece kardeşçe ve dostça yaşıyorlarmış. Bir zaman sonra leylek kendisinin yaptığı işin daha üstün olduğunu düşünerek büyüklük taslamaya başlamış. Bir gün sincaba: “Ben çok yoruldum. Artık sana yıldızları ve gökyüzünü anlatmayacağım, kendine anlatacak başka birini bul.”demiş. Sincap da: “Neden anlatmıyorsun? Ne oldu, biz arkadaş değil miyiz?” demiş. Leylek : “Bundan sonra arkadaş değiliz. Ben ancak benim gibi yükseklerde yaşayanlarla arkadaşlık ederim.” demiş. Sincap bu duruma çok üzülmüş. Ama onun bir gün hatasını anlayacağını düşünerek ona iyi davranmaya devam etmiş. Leyleğin alaycı sözlerine sabretmiş.

Bir gün çok şiddetli bir rüzgar çıkmış. Ağaçların bütün yapraklarını dökmüş, dallarını kırmış. Leyleğin yuvasını da dağıtmış. Yuvasındaki yavru leylek korku içinde aşağıya doğru düşüyormuş. Yavru leyleğin “Anne! anne!” diye bağırmasını duyan sincap koşmuş. Yavru leyleği havada tutmuş. Leylek geldiğinde yavrusunun ve yuvasının olmadığını görünce ağlamaya başlamış. Ağlamayı duyan sincap, leyleğe yavrusunun iyi olduğunu söylemiş. Leylek hemen yavrusunun yanına gelerek öpüp koklamış. Sincabın yaptığı bu iyilik karşısında leylek yaptıklarından çok utanmış. Sincaptan özür dilemiş. Bir daha kibirli davranmamak için kendi kendine söz vermiş.

Daha fazla kısa masal okumak isterseniz Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.