Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bahçenin birinde yeni ekilmiş bir kiraz ağacı varmış. Etrafında ki bütün ağaçlardan küçükmüş. Yanında ki ağaçlara bakıp onlar gibi büyümek, gölgesinde çocuk oynatmak, dallarından kirazlar yedirmek istiyormuş. Ama bunun için bir kaç kış bir kaç yaz geçirmesi gerekiyormuş.

Kiraz ağacı günlerini yetişkin ağaçları izleyerek geçiriyormuş. Ama bir sabah uyandığında dallarının uzadığını, çiçeklerinin açtığını görmüş. Bu görüntü onun için mutluluk sebebi imiş. En büyük hayaline adım adım yaklaşmaya başlamış. Küçük ağaç hiç pes etmemiş. Diğer ağaçların yaptığı gibi her gün kendisini yenilemiş, yağan yağmuru köklerine akıtmış büyüdükçe büyümüş, büyüdükçe büyümüş. Tam tamına üç yaz, üç ilkbahar, üç kış, uç sonbahar geçirmiş. Artık genç bir ağaçmış ve bir sabah uyandığında dallarından meyveleri sarkmaya başlamış. Kiraz ağacı artık hayaline kavuşmuş. Şimdi ki hedefi ise en tatlı kirazları vermekmiş. Kışları yapraklarını dökmüş ve kendini bahara hazırlamış. Baharda da bütün çiçeklerini saçıp meyvelerini vermiş.

Bir kaç sene sonra yanına küçük bir kiraz ağacı ekilmiş. Yeni ağaçta bizim kiraz ağacı gibi çok heyecanlıymış. Bizim ağaç ona yaşadığı bütün süreci anlatmış. Büyümek için acele etmemesi gerektiğini, her şeyin zamanı olduğunu, günü geldiğinde hedefine ulaşacağını anlatmış. Yeni ağaçta, büyük kiraz ağacını dinlemiş ve pes etmeden büyümeyi beklemiş. Bir kaç sene sonra oda meyve vermeye başlamış. Ağaçların hayatı da böyle akıp gitmeye devam etmiş. Masal da burada bitmiş.

Daha fazla masal okumak isterseniz Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.