Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir kız çocuğu varmış. Küçük kızın adı Nil’miş. Bu tatlı kız meyve yemeği hiç sevmezmiş. Annesi sürekli eve meyve alır ama kız tadına bakmak için bile ağzına sürmezmiş. Bütün arkadaşları meyvelerin tatlarının çok güzel olduğunu söylermiş ama küçük kız inatla ağzına hiç meyve sürmezmiş. Günlerden bir gün Nil’in annesi Nil ile birlikte manava gitmiş. Nil manava gelince orada ki meyveleri ve sebzeleri görmüş. Hepsi renk renk düzenli bir şekilde dizilmiş. Görüntüsü Nil’in çok hoşuna gitmiş ama tatları hakkında en ufak bir fikri yokmuş.

Annesi sebze almak için manavın iç kısmına girmiş ve Nil meyvelerin olduğu tezgahta yalnız kalmış. O sırada tezgahta duran bir çilek konuşmaya başlamış. Nil bu sesin nereden geldiğini anlamamış etrafına bakınmaya başlamış. Çilek “Korkma küçük kız ben çilek. Tezgahtayım bak” demiş. Nil dönüp tezgaha bakmış ve çileğin konuştuğuna inanamamış. “Ama sen nasıl konuşuyorsun. Meyveler konuşamaz ki” demiş. Çilek “Bizim konuştuğumuzu sadece meyve sevmeyen çocuklar duyabilir.” demiş. O sırada yan tezgahta duran muz seslenmiş “Küçük kız sen neden hiç meyve sevmiyorsun” demiş. Nil “Ben meyvelerin tadına hiç bakmadım ve tatlarının kötü olabileceğinden korkuyorum” demiş. Portakal hemen söze atlamış “Bence tatlarımıza bakmadan yorum yapmamalısın. Hem tadı kötü olan meyve yoktur ki. Ayrıca tatlarımızdan önce sağlığına faydalarımızı düşünmelisin” demiş. Elma “Portakala katılıyorum. Hepimiz çok sağlıklıyız ve bizim mutlaka tadımıza bakmalısın” demiş. Çilek “Beni yersen K, B ve C vitaminleri ile vücuda giriş yaparım. Ayrıca kalp sağlığını korurum ve diş etlerinde de acıma olmaz” demiş. Portakal “Bende senin bağışıklığını güçlendiririm. Sindirimini düzenler ve hasta olmaman için savaşırım” demiş. Muz “Bende senin için çok sağlıklıyım. Beni yediğinde potasyum, protein, manganez ve çeşitli vitaminleri almış olursun. He birde unutmadan sana enerji veririm ve daha çok oyun oynayabilirsin” demiş. Elma ise gerine gerine söze girmiş “Bak tatlı kız senin büyümen için meyve ve sebze yemen lazım. Diğer arkadaşlarım da olduğu gibi bende de bir çok vitamin var. Bağışıklığına, dişlerine, hafızana, saçına ve vücudunun bir çok bölgesine oldukça yararım var. Hem sadece çilek, muz, portakal, elma değil bütün meyveler mandalina, kiraz, erik, üzüm, ayva, greyfurt, kavun, karpuz, armut, şeftali, kayısı, incir, dut yani kısacası bütün meyveler senin için çok sağlıklı. Günde en az bir kez meyve yemelisin” demiş.

Bütün meyveleri dinleyen Nil çok şaşkınmış. Meyvelerin bu kadar sağlıklı olduğunu da bilmiyormuş. Nil “Sizin bu kadar sağlıklı olduğunuzu bilmiyordum. Bana bunları anlattığınız için çok teşekkür ederim. Sizi kırmayacağım ve anneme sizin tadınıza bakmak istediğimi söyleyeceğim” demiş. Nil’in annesi alışverişini bitirip Nil’in yanına gelmiş. Nil annesine dönüp “Annecim ben senden bir şey isteyeceğim” demiş. Nil’in annesi “Ne isteyeceksin kızım?” diye sormuş. Nil “Annecim ben meyvelerin tadına bakmak istiyorum. Bana çilek, muz, portakal ve elma alır mısın?” demiş. Anne hem çok şaşırmış hem de çok sevinmiş. Hemen Nil’in istediği meyveleri almış ve birlikte eve gitmişler. Eve geldiklerinde anne meyveleri yıkamış ve Nil’in önüne koymuş. Nil tabağında ki meyvelerin hepsinin tadına bakmış ve gerçekten çok beğenmiş. Bu güne kadar meyveleri yemediği için kendisine çok kızmış. Şimdi sırada diğer meyvelerin tadına bakmak varmış. Nil bütün meyveleri denemek için çok heyecanlıymış.

Daha fazla uzun masal için Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.