Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde küçük bir çiçek varmış. Bu çiçeğin bembeyaz yaprakları, ortasında da sapsarı bir bir yumrusu varmış. Herkes ona papatya dermiş. Saf sevgiyi simgeleyen papatya çiçeği herkes tarafından çok seviliyormuş.

Bir sabah papatya uyandığında havanın çok sıcak olduğunu fark etmiş. Gün boyunca bir damla su bulamayan papatya o gece erkenden uykuya dalmış. Tek istediği yarın bir damla su bulmakmış. Papatya bütün gece rüyasında kana kana su içtiğini görmüş. Sabah olunca güneşin parlak ışıkları papatyayı uykusundan uyandırmış. Gözlerini açan çiçek ne kadar susadığını bir kez daha anlamış. Dayanamayıp toprak ile konuşmaya başlamış “Merhaba toprak rica etsem köklerime biraz su verebilir misin? Dünden beri bir yudum su içmedim ve bu sıcaklar beni çok tordu” demiş. Torak “Keşke verebilsem sevgili papatya, ama bende de bir damla su kalmadı” deyince papatyanın bütün umudu tükenmiş. Biraz uzağında ki güle seslenmiş “Gül, kendini nasıl hissediyorsun?” Gül “Hava çok sıcak dünden beri bende hiç su içmedim, köklerimde biraz var sanırım en fazla bir gün daha idare edebilirim.” demiş. Papatya gülün şanslı olduğunu düşünmüş çünkü onun bir gün daha dayanacak gücü kalmamış. Yavaş yavaş papatyanın boynu eğilmeye başlamış. Hele de güneş öğlen olup en tepeye gelince papatya için dayanılmaz sıcaklık başlamış. Yeryüzünde ki çiçekler susuzluktan ne yapacaklarını bilmiyorken bulut gökyüzünde salına salına geziyormuş. Aslında yağmuru başlatması gerekiyormuş ama o işini bir gün daha aksatmaya karar vermiş. Canı o gün çalışmak istemiyormuş. Bulut güneşe yaklaşıp “Merhaba güneş nasılsın?” diye sormuş. Güneş “Ben iyiyim sen nasılsın? Bugün senin yağmur yağdırman gerekmiyor muydu?” Yağmur “Evet gerekiyordu ama canım bugün çalışmak istemiyor” demiş. Bunun üzerine güneş çok sinirlenmiş “Ne demek canım çalışmak istemiyor. Aşağı bir bakar mısın? Sen görevini yerine getirmediğin için papatya solmak üzere. Bu senin suçun. Verdiğin yanlış bir karar bir çok kişi etkileyebilir” demiş.

Bulut arkadaşının söyledikleri karşısında düşünmeye ve papatyayı izlemeye başlamış. Papatyanın iyice boynu bükülmüş, yaprakları sararmış, solması an meselesiymiş. Bulut o an nasıl bir hata yaptığını anlamış. Hemen görevinin başına geçmiş ve bütün yeryüzüne yağmur damlalarını bırakmış. Papatya yağmuru hissedince gülümsemiş ve bütün köklerine kadar suyu çekmiş. Kısa sürede kendisine gelmiş ve buluta “Teşekkür ederim bulut arkadaş” diye seslenmiş. Bulut papatyaya el sallamış. O günden sonra yaptığı bir hatanın bir çok kişinin hayatını etkileyebileceğini anlamış ve işini bir daha hiç aksatmamış. Masal da burada bitmiş.

Uzun masal okumayı seviyorsanız Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.