Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde arkadaşları tarafından Sabırsız Tavşan olarak adlandırılan bir tavşan varmış. Bu tavşanın ormanın derinliklerinde küçük, sevimli bir evi varmış. Ağacın kavuğundan yapılan bu ev orman halkı tarafından çok sevilir, örnek alınırmış.

Sabırsız tavşan çok hızlı hareket eder, işlerini alelacele yaparmış. Bu koşuşturma arasında da zamanın nasıl geçtiğini anlamazmış. Tavşanın bu hareketi arkadaşlarının da çok dikkatini çekmiş onun kendini bu kadar çok yorması, diğer hayvanları üzmeye başlamış. Sincap daha fazla dayanamamış ve Sabırsız Tavşana “Merhaba arkadaşım, uzun zamandır seni görüyorum ve bu halin beni çok yoruyor. Hep çok hızlısın, neden bu kadar hızlı hareket ediyorsun?” diye sormuş. Tavşan “Bilmem ki, aslında ben hızlı olduğumu hiç fark etmemiştim.” demiş. Sincap “Arkadaşım sana biz boşuna Sabırsız Tavşan demiyoruz. Bizimle bile bir iş yaparken arkandan kovalayan varmış gibi hareket ediyorsun. Biraz yavaşlasan hayatın tadını yaşasan olmaz mı?” demiş. Sabırsız Tavşan düşünmüş, aslında arkadaşları haklı olabilirmiş dönüp onlara “Ama hayat çok kısa ve ben her şeyi yapmak istiyorum, bu yüzden hızlı olmam gerekmiyor mu?” diye sormuş. Bu sefer söze fare girmiş “Halısın hayat çok kısa. Her şeyi yapmak istiyor olabilirsin ama yaptıklarının tadını çıkarmıyorsun ki. Aslında hepimiz gibi normal zamanda işler yapsan yaptıklarının tadını alırsın” demiş. İşte şimdi Sabırsız Tavşan arkadaşına hak vermiş. “Sanırım haklısınız, biraz daha sabırlı olup, yavaş hareket etmeliyim. Hayatın tadını çıkarmalıyım” demiş.

O günden sonra Sabırsız Tavşan, daha yavaş olmaya gayret göstermiş. İşlerini yaparken acele etmeden, eğlenirken keyif alarak, yemek yerken sindirerek, uyurken bile rahatlayarak uyumaya başlamış. İşte şimdi Sabırsız Tavşan hayatın tadını almaya başlamış. Arkadaşlarına da onu uyardıkları ve hayatını değiştirdikleri için çok teşekkür etmiş. Masal da burada bitmiş.

Kısa masal okumayı seviyorsanız Kısa Masallar kategorimizde ki masallarımızı okuyabilirsiniz.