Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içindeyken bir ev varmış. Çok güzel, kocaman bir bahçesi ve çok iyi kalplı bir sahibi olan bir evmiş. Bu evin sahibi kedileri çok sever, sokaktaki evsiz kedileri bulur, getirir, bahçesine yerleştirirmiş. Özellikle yavru kediler birbirleri ile anlaşır, oyunlar oynar akşam olunca herkes kendi yuvasına gider, anneleri ile huzurlu bir şekilde uyurlarmış.

Günler böyle devam ederken Minnoş kedinin bir yavrusu olmuş. O kadar yumuşakmış ki ona Yumak adını vermiş annesi. Yumak çok şirin bir kediymiş ama sürekli yuvadan çıkıp ağaca tırmanıyormuş. Durmadan ağaca çıkıp miyav miyav diye bağırıyormuş. Çünkü ağaca çıkıp miyavlamak çok hoşuna gidiyormuş. Annesi onu sürekli uyarıyormuş ama bizim Yumak annesini hiç dinlemiyormuş. Annesi yuvadan çıktığı gibi o da çıkıp hemen ağaca tırmanıyor ve miyavlıyormuş. Yumak böyle davranırken artık diğer kedileri rahatsız etmeye başlamış. Diğer anne kediler şikayet etmeye başlamışlar. “Bizim yavrularımız da Yumak’tan görüp ağaca tırmanmak istiyor Minnoş hanım. Lütfen Yumak’ı uyarın” diye şikayet ediyorlarmış. Minnoş kendi çok üzülmüş olanlar karşısında. Tam gidip Yumak’ı ağaçtan aşağıya indirecekken birden bir ses ve ardından ağlama sesi duymuş. Hemen koşup bakmış, bir de ne görsün. Yumak yine ağaca tırmanırken ayağı kayıp yere düşmüş. Canı çok yanmış. Gözyaşları döküp acı acı miyavlıyormuş. Evin sahibi de koşmuş hemen. Yumak’ı alıp veterinere götürmüş hızlıca. Doktor teyze Yumak’ın tedavi edip ilaç vermiş. Yumak ilaçlarını içmiş sonra ayağı hemen iyileşsin diye sarmışlar. Doktor teyze Yumak’ın bir süre yuvasından çıkmamasını ve dinlenmesini tembih etmiş. Ev sahini onu alıp yuvasına koymuş ve gitmiş. Annesi Minnoş, kedi Yumak’a “Gördün mü yavrum? Sözümü dinleseydin eğer böyle düşmez ve canını acıtmazdın. Böyle olunca bak hem sen üzüldün hem ben” demiş üzgün bir şekilde.

Yumak evde iyileşmeyi beklerken arkadaşları bahçede kedi oyunları oynuyor, neşe içinde zaman geçiriyorlarmış. Daha sonra hepsi birlikte yavru kedi Yumak’ı ziyarete gelmişler. Ona en sevdiği şeyleri hediye yapıp getirmişler. Yumak arkadaşlarını görünce çok mutlu olmuş. “Hemen iyileş ve aramıza katıl, ama yaramazlık yapıp ağaca tırmanmak yok.” demiş Pamuk kedi. Yumak zaten yaptığından çok pişmanmış. “Söz veriyorum arkadaşlar. Bir daha ağaca tırmanıp yüksek sesle miyavlamayacağım. Hem ayağım acıdı hemde günlerdir evde oturmak zorunda kaldım. Ben dersimi aldım” demiş. Yumak iyileşince bir daha annesinin sözünden çıkmamış, uslu söz dinleyen bir dedi olmuş. Arkadaşları ile mutlu bir şekilde huzurla bahçede yaşamışlar. Masal da burada bitmiş.

Yazar: Dilan Değer
@her_gece_bir_masal

Uzun masal okumayı seviyorsanız Uzun Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.