Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde üç fare varmış. Bu fareler bir arada yaşar, zamanlarını beraber geçirirlermiş.

Günler gelmiş ve geçmiş, mevsimlerden sonbahar gelmiş. Bütün hayvanların yaptığı gibi fareler de kış için hazırlıklarını yapmalı, yaza kadar yuvalarından dışarı çıkarmamalıymışlar. Üç fare de evlerinden çıkmış ve ormanda kış için erzak toplamaya başlamışlar. Farelerden biri buğday, fındık, ceviz ve bulabildiği kadar bakliyat aramaya başlamış. Bir diğer fare de kışın üşümemek için saman ve pamuk aramaya başlamış. Üçüncü fare ise hiçbir şey toplamıyormuş aksine bir köşe oturup kitap okuyormuş. Bunu gören diğer fareler arkadaşlarına kızmışlar ve onlara yardım etmesini istemişler. Ama üçüncü fare onları dinlememiş ve kitabını okumaya devam etmiş. Günler çok hızlı ilerlemiş ve beklenen kış gelip çatmış. Üç fare de evlerine girmişler ve kapılarını sıkıca kapatmışlar. Bahar gelene kadar dışarı çıkmamaları gerekiyormuş. Evin içi oldukça sıcakmış çünkü bahara kadar yetecek saman ve pamuk varmış. Karınları da hep tokmuş, bol miktarda yiyecekleri varmış. Fakat gelin görün ki bir kaç gün sonra iki farenin canı sıkılmaya başlamış. Bütün gün hiçbir şey yapmadan evde durmak, yatmak onların alışık olduğu bir durum değilmiş.

Farelerin sıkıldığını gören üçüncü fare arkadaşlarını yanına çağırmış ve onlara hikayeler anlatmaya başlamış. Hikayelerden sonra fıkralar, masallar anlatıp şiirler okumuş. Üçüncü farenin anlattıkları diğer iki farenin çok hoşuna gitmiş. Onun sayesinde günlerini neşe içinde geçirmeye başlamışlar. Bu da ilk iki fareye bir ders olmuş. Onlar çalışırken arkadaşlarını azarladıkları için pişman olmuşlar. Onun boş durmadığını ruhlarını doyurmak için çabaladığını anlamışlar. O kış fare arkadaşlar için çok güzel geçmiş, sıcacık yuvalarında karınları tok bir şekilde hikayeler ve şiirler eşliğinde baharı beklemişler. Masalda burada bitmiş.

Kısa masal okumayı seviyorsanız Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.