Tilki ve Yırtıcı Şahin Kuşu Masalı

Bir zamanlar, uzak bir ülkede çok güzel bir orman varmış, içinden pınarlar akan yemyeşil bir yermiş. Bu güzel ormanda bir tilki ailesi ve yırtıcı şahin kuşu birbirleriyle yıllarca komuşuluk yapmışlar. Tilkinin yuvası ağaç kovuklarının arasındaymış, yırtıcı şahin kuşunun yuvasıda ağacın en yüksek tepesinde oldukça güvenli bir yerdeymiş.

Günler birbirini kovalar, aylarca, yıllarca güzel ilişkiler içerisinde dostluklarını sürdürürlermiş. Günlerden bir gün, yırtıcı şahin kuşu yavruları için yemek bulamamış, ne yapayım, ne edeyim diye düşünürken, gözüne tilkinin yeni doğmuş yavruları ilişmiş. Tilki de ininde olmadığını fırsat bilen yırtıcı şahin kuşu, tilkinin yavrularını kaptığı gibi yuvasına götürmüş. Tam o sırada tilki evine dönmek üzereyken yavrularının kaçırıldığını görmüş;

-“Aman komşum, ne olur yavrularımı bana ver, ben yavrularım olmadan yaşayamam.” diye ne kadar yalvarmışsa da şahin kuşu tilkinin o kadar yükseğe çıkamayacağını düşünüp yavrularını vermemiş. Tilki bakmış yalvarmakla olmuyor, hemen ormana koşmuş ne kadar kuru çöp varsa ağacın etrafına toplamış. Elindeki meşaleyi yakarak ağacı tutuşturmuş. Şahin kuşu bakmış ki, ateş ağacı sarıyor, hem kendisi hem de yavruları ateşte yanacaklar, hemen tilkiye yalvarmış;
-“Lütfen ateşi söndür, yavrularını hemen bırakıyorum.” demiş. Tilki ateşi söndürmüş, yavrularını alıp çok uzaklara gitmiş.

Zalim olan her zaman güçlü olmaz, gün gelir haklı olan güçlü olur.