Bir varmış, bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde zamanın birinde yaşayan bir kral varmış. Bu krala arkadaşı iki tane kuş hediye etmiş. Kuşlar o kadar güzelmiş ki kral gözlerini kuşlardan alamamış. Hemen kuşları kuş terbiyecisine göndermiş ve ikisini de eğitmesini istemiş.

Günler geçmiş ve bir sabah kuş ustası bir tanesini krala getirmiş “Buyurun kralım bu kuş en iyi şekilde eğitildi” demiş. Kral sadece bir tane kuşun geri geldiğini görünce şaşırarak sormuş “Ya diğer kuş nerede?” Eğitmen “Üzgünüm kralım ne yaptıysam kuşu eğitemedim. Sanırım onun bir hastalığı var ve tedavi edilemiyor. Konduğu daldan bir türlü aşağı inmiyor. Yemeğini bile ağaca çıkarak veriyorum” demiş. Kral bunun üzerine çok endişelenmiş hemen ülkenin en iyi hayvan doktorunu çağırmış. Çağırmış çağırmasına ama doktor da kuşu iyileştirememiş. Bunun üzerine kral bir büyücü çağırmış ama oda kuşu iyileştirememiş. Ülkenin en bilgini bile kuş için bir şey yapamamış. En sonun da kral bir ferman yayınlatarak kuşu daldan uçurmayı başarana ödül verileceğini açıklamış. Bir kaç gün sonra kral uyanmış ve penceresinden dışarı bakmış. Gördükleri karşısında çok şaşırmış. Kuşların ikisi de sarayın bahçesinde adeta dans ederek uçuyormuş. Kral hemen adamlarını çağırmış ve kuşu kimin uçurabildiğini sormuş. Adamlar biraz araştırma yaptıktan sonra genç bir oduncunun uçurduğunu öğrenmişler.

Genç oduncuyu hemen saraya götürmüşler ve kral sormuş “Büyücü müsün? Doktor mu? Söyle bakalım bana bu kuşu nasıl uçurdun?” Genç oduncu “Ne büyücüyüm nede doktorum. Sadece baltam ile kuşun oturduğu dalı kestim ve kuş düşerken kanatları olduğunu, uçabildiğini keşfetti” demiş. Kral başını sallamış ve oduncunun tüm ülkeye verdiği dersi anlamış. Bazen kanatlanıp uçmamız için bize engel olan dalı kırmalıyız…

Kısa masal okumayı seviyorsanız Kısa Masallar kategorimizi inceleyebilirsiniz.